25 Aralık 2007 Salı

Orada kimse var mı?

23 Aralık 2007 Pazar

Haberler haberler


3 ayımı doldurup yeni doktorum Ümit Bey'le tanıştım. Az miktarda kilo almışım ama boyum bir uzamış ki sormayın. Tam 6 cm uzayıp 62 cm olmuşum. 2 hafta İstanbul'da kaldıktan sonra dedemin prostat ameliyatı olacağını öğrenip tekrar Ödemiş yollarına düştüm. 16 aralıkta anneanneme ve dedeme tekrar kavuştum. Babam dedemle beraber hastanede kaldı ve sağlıklı ve keyifli bir şekilde eve döndüler. Annem ve ben 1 hafta daha kalıp anneanneme ve dedeme yardım etmeye karar verdik. Arabayı bize bırakıp yaya olarak:) İstanbul'a dönmeye karar veren babam şu saatlerde halen yolda. Dün İzmir'den otobüs bileti bulamayınca trenle Eskişehir'e giden babam, annemin internetten baktığı online bilet satış sitelerinden Eskişehir-İstanbul tren hattında yer kalmadığını öğrenince aynı trenle Ankara'ya devam etmiş. Bu öğlen, trenden ümidini kesen babam otogardan bilet bulmaya çalışmış ama bayramda türeyen bilinmedik bir sürü otobüs firmasına güvenemeyince soluğu bildik bir Adapazarı arabasında almış. En son konuştuğumuzda Adapazarı'na ulaşmıştı. Sanırım gece yarısı olmadan eve ulaşacaktır. Babamın maceralarını dinlemeyi dört gözle bekliyorum. Ödemiş'te hasta ziyaretleri, güzel yemekler, bol tatlı, güzel güneş, sıcak kucaklardan başka heyecan verici bir maceram yok. Ha bir de, tek ve ilk bayram harçlığımı dedemden aldım. Bi de unuttum söylemeyi, Oya teyzem ve Ahmet evleniyor yakında. Yeliz teyzem de bize yakın bir yerde küçük bir saray yavrusuna taşınıyor:) Dağhan ve Melis teyzemler yine İstanbul'u bırakıp başka mezralara doğru uçmuşlar. Dağhan tam bir yertsiz yurtsuz çocuk olacak. Bakalım yeni yıla hangi şehirde gireceğiz. Öptüm sizi..

9 Aralık 2007 Pazar

Cimcime




2 gündür habire geziyoruz. Dün Yeliz teyzem geldi kahvaltıya. Ada, annem ve Yeliz teyzemle Kadıköy'e gezmeye gittik. Cimcime'nin annesiyle, Poyraz'la, Piraye'yle, Ekim'le tanıştım. Cimcime'nin blog'unu da ekledim listeme. Küçük dayısını merak ediyorum ama tanışmaya ikna edemedim onu henüz. Sanırım benden çekiniyor. Bugün de Ada ablamla birlikte Şule teyzeme gittik. Atalay ve ablam iyi anlaştılar. Ben de Nermin'e, Mehtap'a, İbo'ya ve Şule teyzeme gülücük dağıttım ve şirinlik yaptım. Annemin araba kullanmaya başlaması süper oldu:) Babamsa bu hafta sonu hep çalıştı, yüzünü neredeyse hiç göremedim, üf püf.. Yeni bir hafta başlıyor. Bakalım bu hafta nerelere gideceğiz.

6 Aralık 2007 Perşembe

KS ziyareti





Annemle bugün çalıştığı iş yerine gittik. Tanıdık yüzler de vardı, yeni tanıştığım bir sürü kişi de.. İşte bugünden bir iki foto:)

5 Aralık 2007 Çarşamba

Eve dönüş

Pazar günü Ödemiş'ten eve doğru yola çıktık. 1 aydır görüşmediğimiz babaannem ve teyzem ne kadar büyümüş olduğuma şaşırdılar. Anneannem ve dedemle keyfimiz çok iyiydi. Her gün onlarla sohbet ettim, agu dönemime birlikte girdik. Onları çok özlüyorum şimdiden. Eve gelip annemle başbaşa kalınca ikimiz de biraz üzüldük. Benim canım 2 gündür gülümsemek bile istemiyor. Anneannem ve dedemle telefonda konuşup hasret gideriyoruz. Güzel bir şey oldu ve sonunda annem cesaret edip beni yanına alıp tek başına araba kullanmaya cesaret gösterdi ve dün birlikte yola düşüp babamla buluştuk. Annem şeytanın bacağını kırdığına göre artık bol bol gezebiliriz. Yakında 3aylık olacağım. Büyümek güzel ama yavaş yavaş annemle gündüzleri ayrılacağımız vakit yaklaşıyor. Beni hiç yalnız bırakmasını istemiyorum. Yanımdan biraz ayrılsa yaygarayı basıp hemen onu geri çağırıyorum. Mırr..

20 Kasım 2007 Salı

Kim kimi uyuttu :)

19 Kasım 2007 Pazartesi

Uyudum da büyüdüm, uzun yollar yürüdüm


Uzun bir aradan sonra yeniden karşınızdayım. Annemle birlikte 2 haftadır Ödemiş'teyiz. Burada bir sürü yeni insanla tanıştım. Bazılarını annem bile tanımıyormuş. Ben geldim diye habire birileri anneanneme ziyarete geliyor -ve de hepsi bana hediyeler getiriyor. Keyfim çok iyi. Dedem ve anneannemin kuzucuğu oldum. Büyük anneannemle tanıştım. 2 büyük dayımı da tanıdım. Hele Şevket dayım var ki, işi gücü bırakıp sürekli beni görmeye geliyor. Arif dayım bile bana bakıp bakıp gülümsüyor. Kuzucuk, köftecik, sulu köfte, tombili, tükürükçü, serseri, boncuk, kuş vs.. gibi pek çok adım var burada. Annem hergün listeye bir isim daha ekliyor:)
Buradakilerle, özellikle de anneannemle sohbet etmeye bayılıyorum. Sohbetin arasında bir de gülücük verirsem karşımdaki zevkten dört köşe oluyor:)
Hafta sonunda babam da yanımıza geldi ve ailecek Urla'ya gidip Başak'la tanıştık. Annemi bilmem ama ben babamı ve sakallarını çok özlemişim. Bugün ilk kez babamı annemle birlikte otogardan uğurladık ve arkasından el salladık. Babacığım tamamladığı yeni dergisini büyük bir heyecanla bize gösterdi ve şimdi de yayına hazırlamak üzere İstanbul'a geri döndü.
Geçen hafta 2 numaralı bez yerine 3 numaralı bez kullanmaya başladım. 2. ay kontrolünde 5600 gr ve 56 cm çıktım. BCG aşısı ve ilk karma aşımı da oldum. Aşılar ateş yapabilir denmişti ama ben kolaycık atlattım.
Ödemiş'te keyfimiz yerinde. Annem nezle oldu, 2 gündür beni pek öpüp koklamıyor. Herşeyimle anneannem ilgileniyor. Anneannemin kokusunu sevdim:)

23 Ekim 2007 Salı

Kırk


Bu başlıkta ne demeyin, 40 günlük olduğumu hatırlatmaya çalışıyorum. Artık anneme babama gülücük verirken neşeli sesler çıkarıyorum. Ana kucağını kendi başıma sallayabiliyorum. Derdimi anlatırken çıkardığım "ööö" sesine bizimkiler bayılıyor, beni taklit ediyorlar. Annemle göz göze gelmeye bayılıyorum. Babamın kucağından ona gülücük atıp tavlamaya çalışmak da pek keyifli. Annemin tartısına göre 5 kiloyu geçtim. Giysilerime bakılırsa boyum da 56 cm'i çoktan aştı, içlerine sığamıyorum artık. Beni bir türlü ziyarete gel/e/meyen teyzelere öpücükler..

20 Ekim 2007 Cumartesi


16 Ekim 2007 Salı

Bu günlerde nüksetti başım yine..


Annem bakıcı bakmaya başladı, benden çabuk sıkıldı galiba. Bayram tatilinde Dağhan ile tanıştım. Uyku mızmızlığını üzerimden atabilseydim belki birlikte eğlenebilirdik. Şu kalabalıklar beni çok yoruyor. Başım ağrıyor, uyku tutmuyor, hep ağlamak istiyorum, mır mırr da mırr mırr.. Var mı bana bakmak isteyen, bakıcı abla tavsiye eden?

10 Ekim 2007 Çarşamba

Ee büyümüşüm ben..

Bugün doktora gittik. İğne olacaktım ama neyse ki hepatit B aşısı yarına kaldı:) Topuk testimin sonucu iyi çıkmış. Kalça çıkığı için röntgenime bakıldı, o da iyiymiş. Asıl, kilom ve boyumu öğrenince annemin mutluluğunu görmeliydiniz. Tam 1 kilo almışım. Boyum da 2 cm uzamış. Anneme doktordan bir aferin kazandırdım:)

9 Ekim 2007 Salı

Büyüyorum

1 aylık olmama 2 gün kaldı. Beni doğumdan sonra yeniden görenler ne kadar büyüdüğümü söyleyip duruyorlar. Annem habire beni kokluyor, babam da ne kadar güzel bir kızım var benim diyor. Gün geçtikçe güzelleşiyormuşum. Cildim pürüzsüzleşti, gözlerimi kocaman açabiliyorum artık. Kafamı bile dik tutmaya başladım. Babam bana her akşam şarkılar söylüyor. Yarın doktora gideceğiz. Ertesi gün bayram arifesi imiş, benim ilk bayramımmış. Bayram ne acaba? Annemle Şule teyzem konuşurken duydum, bayramda Şule teyzeme gidersek cebime yumurta koyacakmış, saçıma da un sürecekmiş. Ne acayip şeyler yapıyor büyükler.
Anneannem Ödemiş'e gelmemizi istiyor, özlemiş beni. Babaannem hafta sonunda bize geldi, şimdi de bizimle. Bayramda onunla Çapa'ya gitmemizi istiyor. Bir de Oya teyzem annesiyle beni ziyaret edecekmiş bayramda, annem söyledi. GÖrdüğünüz gibi çok popülerim buralarda..
Tuba gelmiş Arjantin'den. Dün annemle konuştular, o da beni görmek istiyormuş. Artık Cihangir'de oturmadığımıza üzülmüş. Cihangir'i hatırlıyorum, gürültücü komşularımız vardı. Annemin karnındayken bana çok müzik dinletti o komşular. Bir de annem habire merdiven iner çıkardı orada. Fındıklı Parkı'ndaki dalgaların sesini, denizin kokusunu çok iyi biliyorum. Annemle birlikte parkta güneşlenirken Elifli'nin kurabiyelerini yerdik kedilerle birlikte.
Şimdi oturduğumuz yeri de sevdim. Annemle sık sık yürüyüşe çıkıyoruz. Göldeki ördekleri seyrediyoruz. Mis gibi çam kokularını içime çekiyorum. Babam temiz havadan diyor, yürüyüşü tamamlayamadan uyuya kalıyorum hep.
Bir de Pınar var, yan dairede. Annemle arkadaş oldular. Bana oyuncak getirdi. Öykü var bir de, 16 aylıkmış. Biraz daha büyüsem de oyun oynasak..

2 Ekim 2007 Salı

Başbaşa


Anneannem, dedemin hasretine bir aydan fazla dayanamayıp pazar akşamı terki diyar eyledi buralardan. Ben 20 günümü tamamlamış idim ve artık annemle başımızın çaresine bakabilirmişiz :) Üçüncü hafta yaşımı bugün tamamlayacağım, hızla büyüyorum. Gaz problemlerim artmaya başladı, bu da uyku düzenimi bozuyor. Dün bir türlü uyuyamadım. Bütün gün mızmızlandım. Ama gece deliksiz uyuyunca da annem dinlenmiş oldu. Bu gece sabaha karşı babam altımı değiştirecekti. Ben de ona bir sürpriz yapıp tam altımı açtığı anda üstüme işedim. Bütün giysilerimin değişmesi gerekti :)
Bu günlerde annemle klasik müzik dinlemeye başladık. Bir de başparmağımı keşfettim, tadı yok ama emmek keyifli. Eldivenlerimi takmasam daha keyifli olacak ama annem söz dinlemiyor.. Ah bir de şu anne koynunda uyumak yok mu.. Gazımı bahane edip yerleşiyorum koyuna.. Koklaşıp duruyoruz sonra. Sonrası süt kokulu rüyalar..

25 Eylül 2007 Salı

elbise..


Hafta sonunda Belgin ve Thomas beni ziyarete geldi. Belgin'in benim için ördüğü elbiseye bayıldım. Kendi elleriyle yaptıkları pembe çiçekli kutuyu da saklayıp içine takı ve tokalarımı koyacağım. Herhalde benim de en az anneminki kadar çok takım olur:)
Şimdi uyuyup bir an evvel büyümeye bakayım..

meraklısına..


Bugün 2 haftalık oldum bile. Bu dünyada zaman hızlı geçiyormuş, içeride 9 ay geçmek bilmemişti oysa ki. Göbek deliğim hızla iyileşiyor. Göbek deliğim sulanınca annem beni iyileşinceye kadar yıkamamaya karar vermişti. Süt kokularıma ter kokusu da karışınca bu sabah birlikte güneşte uzanırken vücudumu silmesine izin verdim. Üstüne bir de nemlendirici sürdü ki, değmeyin keyfime.. Hava çok güzel bugün, odama güneş doluyor. Gazsız, sıcak ve güzel bir gün. Bir de güzel bir haber aldım bugün dedemden. Anneannem bayrama kadar bizimle kalacakmış, yippuu..

24 Eylül 2007 Pazartesi

teyzelere açık duyuru

2. hafta doluyor Lara bebeğin dünyasında. Gaz derdi olduğunda biraz uykusuz kalıyoruz ama genel olarak da sakin düzenli uyuyan bir bebeğimiz var.
Gaz için sadece sıkışınca sab simplex veriyorum. Bugünden itibaren de d-vit'e başlayacak. Normal doğum olduğundan hemen emzirmeye başladım Lara'yı, süt de gün geçtikçe çoğaldı. İşe dönme vakti gelene kadar -şubat başı oluyor- emzirmeye devam edeceğim ama bakalım sonra ne yapacağız. Doğumdan beri evde annem benimle kalıyor ama artık gitmek istiyor. Evini özlemiş:) Bu hafta sonundan itibaren kızımla yalnız kalacağız gündüzleri. Şu teyzeler var ya, onlara duyurulur. Görelim bakalım en harbi teyze hangisi :)

21 Eylül 2007 Cuma

Göbek bağı düştü


Sonunda ben de blog'a giriş yaptım ama hala adsl sorununu giderebilmiş değiliz. Üstelik klavyemde D tuşu basmıyor, uğraştırıyor beni.
Bu sabah saat 9.50'de göbek bağı düştü, delik göründü :) Bu vesileyle hemen yazmaya başlamam gerekir dedim ve aldım sazı elime..
Lara 10 günü doldurmak üzere. Uyku düzeni oluştu. Ufak tefek gaz sıkıntıları dışında pek derdimiz yok. Geceleri kalkıp 2-3 saatte bir emzirmem gerekiyor. Gündüzleri de en az 1 kez Lara ile aynı anda uyumaya çalışıyorum. Bez tüketim miktarımız o kadar çok ki evdeki bez hesabı çarşıya uymadı, Barış'a duyurulur.
Pazartesi günü ilk doktor kontrolüne gittik. Lara'cık bir haftada tam 150 gr alıp 3550 gr olmuş. Sarılık riskini de atlatmış, doktor test bile istemedi. Bir de topuktan kan aldılar ki işte o zaman Lara'nın gerçek çığlıklarını duyduk. Sanırım boyumuz da uzadı çünkü ilk gün büyük gelen giysiler şimdi tam olmaya başladı.
Bu arada yeni ev, bebekli bir yaşam, dışarıyla aramıza koyduğumuz -lohusalıktan bahsediyorum- zorunlu mesafe ve şimdiki evin şehir merkezine fiziksel uzaklığına alışmaya çalışıyorum.
Evde annem var bizimle. 10 gün sonra o da gidecek, kızımla birlikte evde olmaya alışacağız :) Lara'nın dedesi ve dayısı dün Ödemiş'e geri döndüler.
Bu sabah aynı zamanda Lara'nın yağmuru ilk gördüğü gün. Sabah 7'den beri yağıyor bu yakada. Serin, ıslak ve taze bir gün var dışarıda. Nereden mi biliyorum, neyseki balkon var bu evde :)
Pazartesi günü Barış'la birlikte markete gittik, evde Lara ve annemleri bırakarak. Biz evden çıkar çıkmaz, mışıl mışıl uyuyan ve yeni emzirilmiş sultan hemen çığlığı basıp anne memesi aramaya başlamış. Panikleyen anneanne ve dede telefona sarılıp bizi geri çağırdılar. Anlaşılan o ki bir süre daha evden çıkmak yok bana:)

18 Eylül 2007 Salı

Lara artık evinde

Laracım, Oya teyzen ben gene. Annenler ADSL işini halledemediler hala. Evinizde şu anda internet bağlantısı yok. Bu nedenle haberleri benden almaya devam ediyorsun.


11 Eylül'de doğdun, 12 Eylül'de annen hastaneden taburcu oldu. Annenlerin yeni aldığı evine gittin. Biz de Yeliz teyzenle birlikte sen 4 günlükken yeni evinde seni ziyarete geldik. Şule teyzenler de vardı evde.

Tam bu yazıyı yazarken haber aldım ki, Aynur teyzenin kızı da dünyaya ınga demiş.

Neyse kaldığımız yerden devam edelim.

Baban yoktu evde. Dedenle dayını almaya Ödemiş'e gitmiş ve dönüşe geçmişti. Muhtemelen biz sizden ayrıldıktan sonra 3-4 saat içinde gelmişlerdir ve ilk kez dedeni görmüşsündür.

Uyuyup uyanma, emme, altına yapma çalışmaların devam ediyor. Annen altını değiştirirken videonu çektim. 7 dakikalık çekim boyunca hep ağladın. Kakanı yapmıştın altına. Annen dedi ki şimdi çişini de yapar. Yaptın da. 4 gün de huyun suyun oluşmuş da annen bunu hemen öğrenmiş.

Anneni görsen, tam bir dişi kartal! Biri sana yaklaştı mı, kucağına aldı mı vb, dikelip gözlerini kocaman açıyor ve herşeyin en doğru şekilde yapıldığında emin olmaya çalışıyor.

Annenin sağlığı yerinde. Biraz uykusuz kalmış ama son gece biraz daha uyuyup kendine gelmiş. Bizimle site içinde yürüyüş bile yaptı. Oturduğunuz site çok güzel. Tam sana göre, yüzme havuzu, oyun alanları her birşey var. Ama benim evime çok uzak oturuyorsun. Bu nedenle malesef çok sık görebiyeceğim seni. Babanla annen buraya yazmaya ve fotoğraflarını koymaya devam ederler de senden sık haberdar olurum umarım.

Öpüyorum kuşum seni.
Yeni fotoğraflar için:
20070915

12 Eylül 2007 Çarşamba

İşte ilk fotoğraflar

Tüm fotoğraflar için: İlk fotoğraflar




Hoşgeldin

Lara kuş, hoşgeldin. Ben Oya teyzenim. Diğer teyzelerinden daha çok sevecek olduğun yani!

Daha dün doğdun. 16:00 civarlarında, 29 Mayıs Hastanesi'nde. 52,5 cm ve 3400 gramsın, başın biraz yamuk, sana giydirdikleri pembe tulumun içinde kayboluyorsun, uzun tırnakların, buruşuk ellerin ve pespembe yanakların var. Annenle baban bu detayları düzeltirler sonra. Ben o sırada çalıştığım şirketin teknoloji günündeydim ve astroloji üzerine bir seminer dinliyordum. Telefonu açamadım ama kısa mesajlarla doğum müjdeni aldım. Akşam 10 gibi gelebildim ancak yanına. Odaya girer girmez ağlamaya başladım. Sade Kuş'un Lara Kuş'u doğmuş, emzirmeye başlamış, anne olmuş. Öyle büyük heyecan ki gelişin. Hoş geldin tekrar.

Odada annen, baban, anneannen, babaannen, babanın teyzesi Gülay teyzen ve Yeliz teyzen vardı. Uyukluyordun. Ama ben de gelince çok gürültü oldu. Bir de ben fotoğraflarını çekerken ışık rahatsız etti sanırım seni. Uyandın. Hadi bir emzirme telaşı başladı. Baban çok titiz. Ödü kopuyor senin için. Annen daha sakin. Ama sen ağlamaya başlayınca o da telaşlanıyor biraz. Sağ memeyi sevdin, ama sol memede biraz problem çıkarıyorsun. Hemşireden bilgiler alınıyor, ne kadar emmelisin, gazın, uykun.. seninle ilgili öğrenilecek çok şey var. Annen seninle konuşuyor, hadi kızım, hadi köftem diyor. Sonra bize dönüp benim kızım var artık, anne oldum ben diyor. Şaşkın :) Gerçekten hala şaşkın. Ama çok mutlu. 28 gün boyunca 2 saatten fazla uyumaman lazımmış, yeni doğan sarılığı olmaman için. Ne güzel, diyor annen. 2 saatten fazla seni koynundan uzak tutmak zor geliyor ona. Bunu anne olmadan anlamak mümkün değil herhalde. Çok farklı bir şeymiş diyor, gözleri parlayarak. Ama heyecanı kelimeleri unutturuyor, ya da kelimeler yetmiyor bilmiyorum, fazla birşey söylemiyor ama annenin gözleri çok güzel parlıyor sana bakarken bunu söyleyebilirim.

Çok bekledik seni. Aylardır bekliyoruz. Annenin karnındayken sohbet ettik seninle, sana sesimizi iletmeye çalıştık. Bundan sonra her gördüğümüzde değişmiş olacaksın, hep daha büyümüş. Biz de biraz daha büyüdük seninle birlikte. Sen yeni bir hayat macerasına atıldın, bizim maceramızda da yerini aldın.

Benim bir blog sitem var. Dün katıldığım etkinlikte de bloglar çok konuşuldu. Dedim ki Lara'nın da bir blogu olsun. O devralana kadar annesiyle babası yazsınlar Lara'nın yerine. Sonra Lara yazmaya devam etsin. Umarım bu fikir annenlerin ve senin de hoşuna gider.

Oya teyzen çok öpüyor seni. Güzel kuşum iyi şanslar.