25 Eylül 2007 Salı

elbise..


Hafta sonunda Belgin ve Thomas beni ziyarete geldi. Belgin'in benim için ördüğü elbiseye bayıldım. Kendi elleriyle yaptıkları pembe çiçekli kutuyu da saklayıp içine takı ve tokalarımı koyacağım. Herhalde benim de en az anneminki kadar çok takım olur:)
Şimdi uyuyup bir an evvel büyümeye bakayım..

meraklısına..


Bugün 2 haftalık oldum bile. Bu dünyada zaman hızlı geçiyormuş, içeride 9 ay geçmek bilmemişti oysa ki. Göbek deliğim hızla iyileşiyor. Göbek deliğim sulanınca annem beni iyileşinceye kadar yıkamamaya karar vermişti. Süt kokularıma ter kokusu da karışınca bu sabah birlikte güneşte uzanırken vücudumu silmesine izin verdim. Üstüne bir de nemlendirici sürdü ki, değmeyin keyfime.. Hava çok güzel bugün, odama güneş doluyor. Gazsız, sıcak ve güzel bir gün. Bir de güzel bir haber aldım bugün dedemden. Anneannem bayrama kadar bizimle kalacakmış, yippuu..

24 Eylül 2007 Pazartesi

teyzelere açık duyuru

2. hafta doluyor Lara bebeğin dünyasında. Gaz derdi olduğunda biraz uykusuz kalıyoruz ama genel olarak da sakin düzenli uyuyan bir bebeğimiz var.
Gaz için sadece sıkışınca sab simplex veriyorum. Bugünden itibaren de d-vit'e başlayacak. Normal doğum olduğundan hemen emzirmeye başladım Lara'yı, süt de gün geçtikçe çoğaldı. İşe dönme vakti gelene kadar -şubat başı oluyor- emzirmeye devam edeceğim ama bakalım sonra ne yapacağız. Doğumdan beri evde annem benimle kalıyor ama artık gitmek istiyor. Evini özlemiş:) Bu hafta sonundan itibaren kızımla yalnız kalacağız gündüzleri. Şu teyzeler var ya, onlara duyurulur. Görelim bakalım en harbi teyze hangisi :)

21 Eylül 2007 Cuma

Göbek bağı düştü


Sonunda ben de blog'a giriş yaptım ama hala adsl sorununu giderebilmiş değiliz. Üstelik klavyemde D tuşu basmıyor, uğraştırıyor beni.
Bu sabah saat 9.50'de göbek bağı düştü, delik göründü :) Bu vesileyle hemen yazmaya başlamam gerekir dedim ve aldım sazı elime..
Lara 10 günü doldurmak üzere. Uyku düzeni oluştu. Ufak tefek gaz sıkıntıları dışında pek derdimiz yok. Geceleri kalkıp 2-3 saatte bir emzirmem gerekiyor. Gündüzleri de en az 1 kez Lara ile aynı anda uyumaya çalışıyorum. Bez tüketim miktarımız o kadar çok ki evdeki bez hesabı çarşıya uymadı, Barış'a duyurulur.
Pazartesi günü ilk doktor kontrolüne gittik. Lara'cık bir haftada tam 150 gr alıp 3550 gr olmuş. Sarılık riskini de atlatmış, doktor test bile istemedi. Bir de topuktan kan aldılar ki işte o zaman Lara'nın gerçek çığlıklarını duyduk. Sanırım boyumuz da uzadı çünkü ilk gün büyük gelen giysiler şimdi tam olmaya başladı.
Bu arada yeni ev, bebekli bir yaşam, dışarıyla aramıza koyduğumuz -lohusalıktan bahsediyorum- zorunlu mesafe ve şimdiki evin şehir merkezine fiziksel uzaklığına alışmaya çalışıyorum.
Evde annem var bizimle. 10 gün sonra o da gidecek, kızımla birlikte evde olmaya alışacağız :) Lara'nın dedesi ve dayısı dün Ödemiş'e geri döndüler.
Bu sabah aynı zamanda Lara'nın yağmuru ilk gördüğü gün. Sabah 7'den beri yağıyor bu yakada. Serin, ıslak ve taze bir gün var dışarıda. Nereden mi biliyorum, neyseki balkon var bu evde :)
Pazartesi günü Barış'la birlikte markete gittik, evde Lara ve annemleri bırakarak. Biz evden çıkar çıkmaz, mışıl mışıl uyuyan ve yeni emzirilmiş sultan hemen çığlığı basıp anne memesi aramaya başlamış. Panikleyen anneanne ve dede telefona sarılıp bizi geri çağırdılar. Anlaşılan o ki bir süre daha evden çıkmak yok bana:)

18 Eylül 2007 Salı

Lara artık evinde

Laracım, Oya teyzen ben gene. Annenler ADSL işini halledemediler hala. Evinizde şu anda internet bağlantısı yok. Bu nedenle haberleri benden almaya devam ediyorsun.


11 Eylül'de doğdun, 12 Eylül'de annen hastaneden taburcu oldu. Annenlerin yeni aldığı evine gittin. Biz de Yeliz teyzenle birlikte sen 4 günlükken yeni evinde seni ziyarete geldik. Şule teyzenler de vardı evde.

Tam bu yazıyı yazarken haber aldım ki, Aynur teyzenin kızı da dünyaya ınga demiş.

Neyse kaldığımız yerden devam edelim.

Baban yoktu evde. Dedenle dayını almaya Ödemiş'e gitmiş ve dönüşe geçmişti. Muhtemelen biz sizden ayrıldıktan sonra 3-4 saat içinde gelmişlerdir ve ilk kez dedeni görmüşsündür.

Uyuyup uyanma, emme, altına yapma çalışmaların devam ediyor. Annen altını değiştirirken videonu çektim. 7 dakikalık çekim boyunca hep ağladın. Kakanı yapmıştın altına. Annen dedi ki şimdi çişini de yapar. Yaptın da. 4 gün de huyun suyun oluşmuş da annen bunu hemen öğrenmiş.

Anneni görsen, tam bir dişi kartal! Biri sana yaklaştı mı, kucağına aldı mı vb, dikelip gözlerini kocaman açıyor ve herşeyin en doğru şekilde yapıldığında emin olmaya çalışıyor.

Annenin sağlığı yerinde. Biraz uykusuz kalmış ama son gece biraz daha uyuyup kendine gelmiş. Bizimle site içinde yürüyüş bile yaptı. Oturduğunuz site çok güzel. Tam sana göre, yüzme havuzu, oyun alanları her birşey var. Ama benim evime çok uzak oturuyorsun. Bu nedenle malesef çok sık görebiyeceğim seni. Babanla annen buraya yazmaya ve fotoğraflarını koymaya devam ederler de senden sık haberdar olurum umarım.

Öpüyorum kuşum seni.
Yeni fotoğraflar için:
20070915

12 Eylül 2007 Çarşamba

İşte ilk fotoğraflar

Tüm fotoğraflar için: İlk fotoğraflar




Hoşgeldin

Lara kuş, hoşgeldin. Ben Oya teyzenim. Diğer teyzelerinden daha çok sevecek olduğun yani!

Daha dün doğdun. 16:00 civarlarında, 29 Mayıs Hastanesi'nde. 52,5 cm ve 3400 gramsın, başın biraz yamuk, sana giydirdikleri pembe tulumun içinde kayboluyorsun, uzun tırnakların, buruşuk ellerin ve pespembe yanakların var. Annenle baban bu detayları düzeltirler sonra. Ben o sırada çalıştığım şirketin teknoloji günündeydim ve astroloji üzerine bir seminer dinliyordum. Telefonu açamadım ama kısa mesajlarla doğum müjdeni aldım. Akşam 10 gibi gelebildim ancak yanına. Odaya girer girmez ağlamaya başladım. Sade Kuş'un Lara Kuş'u doğmuş, emzirmeye başlamış, anne olmuş. Öyle büyük heyecan ki gelişin. Hoş geldin tekrar.

Odada annen, baban, anneannen, babaannen, babanın teyzesi Gülay teyzen ve Yeliz teyzen vardı. Uyukluyordun. Ama ben de gelince çok gürültü oldu. Bir de ben fotoğraflarını çekerken ışık rahatsız etti sanırım seni. Uyandın. Hadi bir emzirme telaşı başladı. Baban çok titiz. Ödü kopuyor senin için. Annen daha sakin. Ama sen ağlamaya başlayınca o da telaşlanıyor biraz. Sağ memeyi sevdin, ama sol memede biraz problem çıkarıyorsun. Hemşireden bilgiler alınıyor, ne kadar emmelisin, gazın, uykun.. seninle ilgili öğrenilecek çok şey var. Annen seninle konuşuyor, hadi kızım, hadi köftem diyor. Sonra bize dönüp benim kızım var artık, anne oldum ben diyor. Şaşkın :) Gerçekten hala şaşkın. Ama çok mutlu. 28 gün boyunca 2 saatten fazla uyumaman lazımmış, yeni doğan sarılığı olmaman için. Ne güzel, diyor annen. 2 saatten fazla seni koynundan uzak tutmak zor geliyor ona. Bunu anne olmadan anlamak mümkün değil herhalde. Çok farklı bir şeymiş diyor, gözleri parlayarak. Ama heyecanı kelimeleri unutturuyor, ya da kelimeler yetmiyor bilmiyorum, fazla birşey söylemiyor ama annenin gözleri çok güzel parlıyor sana bakarken bunu söyleyebilirim.

Çok bekledik seni. Aylardır bekliyoruz. Annenin karnındayken sohbet ettik seninle, sana sesimizi iletmeye çalıştık. Bundan sonra her gördüğümüzde değişmiş olacaksın, hep daha büyümüş. Biz de biraz daha büyüdük seninle birlikte. Sen yeni bir hayat macerasına atıldın, bizim maceramızda da yerini aldın.

Benim bir blog sitem var. Dün katıldığım etkinlikte de bloglar çok konuşuldu. Dedim ki Lara'nın da bir blogu olsun. O devralana kadar annesiyle babası yazsınlar Lara'nın yerine. Sonra Lara yazmaya devam etsin. Umarım bu fikir annenlerin ve senin de hoşuna gider.

Oya teyzen çok öpüyor seni. Güzel kuşum iyi şanslar.