31 Mart 2008 Pazartesi

Piknik güzeli

İşe başlayalı beri annem blogumu güncellemeyi unutuyor. O olmazsa ben tek başıma ne yapabilirim ki? İş yerinde benim blogumu yasaklı siteler kategorisine almışlar. Ne ayıp değil mi? Akşam eve gelince ancak beni emzirip biraz da oyun oynamaya enerjisi kalan anneme kızamıyorum ki. Yeni fotoğraflarımı koy diyemiyorum ki.. Belki babamdan istemeliyim bu yardımı. O da habire anneme ne zaman güncellenecek kızımın sitesi deyip duruyor.
Gelelim geçen ayın dökümüne.. 6. ay kontrolünde gene az kilo aldığım anlaşıldı. Annem de Ayşe ablam da beni besliyor, ben de yemek için gayret sarfediyorum, herşeyi yiyorum ama nasıl oluyorsa gene ay sonunda 200 gr almış oluyorum. Belki de benim normalim budur. 18 Mart günü ishal, ateş belirtileri gösterince beni apar topar doktora götürdüler. İshalden sonra aldığım 200 gr'ı da bu arada geri verdim. 21 Mart günü gizlice sürpriz yapmak niyetiyle anneanneme ve dedeme gittik. Mızmızlığımı üzerimden atamamış ve tam iyileşmemiş olduğumdan anneme yapışık geçirdim tüm hafta sonunu. Özlediysem de bizimkileri, anneme çok ama çook ihtiyacım vardı. Ben iyileştim, annem hastalandı. Annem iyileşti, Ayşe abla hastalandı. Hatta bugün Ayşe abla eve gelemeyince Gülay teyzem bize geldi. Bugünü onunla oynayarak geçiriyorum. Gülay teyze çok komik. Saçlarını çekmeme de izin veriyor üstelik:)
Hafta sonu Fenerbahçe galip gelince annem bana İsmail dayımın aldığı formaları giydirdi. İsmail dayım İstanbul'a beni ziyarete geldiğinde Fenerbahçe'li olmamı garanti altına almak için bu formaları getirmişti. Fenerbahçeli resmimi annem buraya koyacak koymasına ama bakalım ne zaman:) Bu arada Oya teyzem evlenecek az zamanda. Ben de küçük gelin mi olsam, en süslü giysilerimi mi giysem, ne yapsam da bu düğünde ondan daha güzel olsam diye düşünüp duruyorum. Bu arada ilk ve ikinci pikniğimi yapıp alemin en prenses ve en minik piknikçisi olduğumu kanıtladım. Bahar güzel gelecek sanırım.. Babacığım, tatlı babacığım, bizi daha fazla pikniğe götür:)

10 Mart 2008 Pazartesi

Gezinti



Teyze dayı kucağı, koru orman mesire yeri, Cihangir Tünel diye diye geziyorum İstanbul'u. Keyfime diyecek yok. Uyku ve mama saatlerimi kaçırmadıkları sürece sorun yok. Arabada altımın değiştirilmesine bile alıştım. Dün de ilk pikniğimi yaptım. Ormanda insanın iştahı açılıyormuş. Çabuk boşalan mama kavanozlarına biraz canım sıkılsa da annemin memesiyle açığı kapatmaya çalışıyorum. İlk dişim artık keskin ve belirgin. Yakaladığım parmak yanak dudak ne varsa ısırıyorum. Ama hala diş hediyesi gelmiş değil kimseden.. 6. ayım, yarım yaşım bugün doluyor. Bir nevi doğum günü işte. Hafta sonunda Poyraz'ın doğum gününe gidemediğim için biraz canım sıkkın ama bugün minik Hande'nin doğduğunu öğrenip sevindim.
Duygu (teyze, hihii) blog'uma birşeyler yazmaya çabalamış ama bakmış ki eski tarihli mesajlara yorum yazıyor, vazgeçmiş. Ama bunu da yazmış:) Duygu'cum bak işte bana mama yedirirken ki resmin artık burada. Haydi gene yaz.. Ender dayı, Oya ve Yeliz teyzemi de öperim..