3 Temmuz 2008 Perşembe

Lara parkta

30 Haziran 2008 Pazartesi

Bugünlerde..

Ben 10 ayımı doldurmaya doğru hızla yol alırken -biraz da yaz rehavetinden- buralara uğramaya fazla vakit bulamadım. Blogumu ne zaman güncellemeye niyet etsem güzel bir engel çıktı karşıma. Bu arada olup biteni, gelip gidenleri anlatayım. Daha tatilde neler yaptım, deniz maceralarım var anlatacak. Mayıs ortasında annemin kuzeni Başak geldi bize ziyarete. Birlikte İstanbul kazan, biz kepçe sağda solda dolandık durduk.

Annemin doğum günü geldiğinde pek keyfim yerindeydi. Önce Aliye teyzemlerle birlikte dışarıda kahvaltı yaptık. Babam anneme kamera almış. Yani artık buarda resimlerim yerime sesli görüntülerimi de görebileceksiniz. Akşama da Yeliz, Oya ve Ahmet geldi. Ben uyumadan yetişebildiler de hepsini görebildim. Oya teyzem ve Ahmet evlendiler, mayıs başında Ankara'da düğüne gittiğimi atlamışım sanırım. Yeliz teyzem de yakına taşındı, komşumuz oldu ama kendisini pek de sık göremiyorum. Oya teyzem annemin zayıflayacağı ümidiyle ona küçük bir giysi almış. Haydi anne, ver artık şu kiloları da birlikte şort giyebilelim.

Ada ablamı son günlerde pek göremiyordum. Annemin yardımıyla "Ada" demeyi öğrendim ve ablamı çok sevindirdim. Bu hafta sonu birlikte havuza gittik ve çok eğlendik. Ada ablam'ın ahşap oyuncak tasarım yarışmasında birinci olduğunu unutmadan söyleyeyim. Kazandığı oyuncak ödüllerinden bana da getirdi.
Ben de boş durmuyorum bu arada. Emeklemekle yürümek arasında bir yol buldum kendime. Salonun her yerinde, koridorda, balkonda dolanabiliyorum artık. Alt çekmeceleri, kitaplığın alt rafını boşaltmaya bayılıyorum. Oyuncak sepetinde ne varsa dışarı çıkarıp bekliyorum ki Ayşe hepsini geri koysun da oyun yeniden başlasın. Evde daha önce dikkatimi çekmeyen ne kadar çok şey varmış. Elimle yemek yemeyi de keşfettim. Elime alıyorum meyveyi, kıtır kıtır kemiriyorum. Üstteki dişlerim epey büyüdü ve artık sert şeyleri bile ısırabiliyorum.
Sabahları annemin işe gittiğini öğrendim. Ama bu durumdan pek de hoşnut değilim. Sabah annem benimle vedalaşırken basıyorum yaygarayı bir daha gitmesin diye. Ama Ayşe ne yapıp edip unutturuyor bana annemin gittiğini, bir de bakıyorum oyuncaklarımın arasında keyfim yerinde oynuyorum.
Bu arada 2 hafta Ödemiş'te anneannem ve dedemle birlikteydim. Onu da daha sonra anlatırım, fena halde uykum geldi zira:)

15 Mayıs 2008 Perşembe

annee

Bu sabah anne dedim diye annem havalara uçtu. Bilseydim bu kadar sevineceğini, daha önce söylerdim. Ne bileyim; ay ayy, dede, baba demeden önce Ayşe ablamı dinler ve anne demeye başlardım. Artık 8 aylık oldum, yürümek için de uğraşıp duruyorum, yani büyüdüm diye düşünüp annemlerin de anlayabileceği dilde konuşmaya başlayayım dedim. Yoksa biz bebekler zaten ilk günden beri konuşabiliyor ve aramızda anlaşabiliyoruz.
Çarşamba günü gittiğimiz doktorum Affsane'nin de 8 ayda 8 kiloya ulaşmış, 72 cm boyumla harika enerjik görüntümle benden etkilendiğini söyleyebilirim :) Yakın zamanda dedem ve anneannemle buluşacağım, çoook az kaldı. Bu hafta sonu da İzmir'den Başak -annemin kuzeni- geliyor bizi ziyarete. Çok eğleneceğimize eminim.

12 Mayıs 2008 Pazartesi

otobüs motor tramvay bip..

Cumartesi sabahı annemle birlikte yaya olarak İstanbul'u gezmeye çıktık. İlk kez otobüse, dolmuşa, motora, tramvay'a bindim. İki yaka arasını denizden geçtim. Annemin karnındayken dalga seslerini ve kuşları dinlediğim Fındıklı sahilini annemin yerine kendi gözlerimle gördüm dinledim. Mine ile birlikte kuşları kovaladım. Çimenleri koparttım, tadına baktım. Çaycı Ahmet abi ile tanıştım. Bana bu günü büyüdüğümde tekrar hatırlatacakmış.


Babam tüm hafta sonunu İmroz'da geçirdi. Pazar günümü babaannem ve Gülay teyzemle geçirdim ben de. Babaannemin sarı kızını sevdim, yürüme talimleri yaptım. Abur cubur ne bulduysam yedim bütün gün. Yorgun bitap düşüp erkenden de uykuya dalınca babamı göremedim hiç. Bu geceyi sabırsızlıkla bekliyorum ki babamla oynayabileyim.

25 Nisan 2008 Cuma

Ada ablamla..

15 Nisan 2008 Salı

İncidir dişlerim, güzellikte birinciyim

Yine yeni yeniden piknik güzeliyim, teyzemin bir tanesiyim

Bu pazar yine kendimizi baharın, ormanın kucağına bırakmak için Bahçeköy'e doğru yol aldık. Aliye teyzem, Taylan abim, Ada ablam ve annem babamla birlikte harika bir gün geçirdim. Baharı çok ama çok sevdim ben.. Yaşasın çıplaklık..

Salinda gel salincak..


2 hafta sonudur annem cumartesileri çalışıyor ve ben de babamla bütün günü oynayarak geçiriyorum. İlk kez salıncağa bindim. Çimenlerde yuvarlandım, çimen yoldum. Toprağa, böceğe el sürdüm, kirlendim:)

11 Nisan 2008 Cuma

Cimcime

Ben babamın nazlı kuzusuyum, anneminse minik kuşuyum


Hey dostum..



İlk baharımı karşılarken

Dikili ağacım



Dedemin bahçesine benim dünyaya gelişim kesinleşti kesinleşeli benim adıma ağaç dikiyorlarmış. 3 hafta önce hep birlikte sürpriz bir Ödemiş yolculuğuna çıkınca, artık kendi ağacımı dikmenin vakti geldiğini hatırlattım babama. Dedem, babam, annem ve ben birlikte ağacımı diktik. Mis gibi bir bahar havasında ağacımla birlikte büyümeyi diledim sessizce..

İsmail dayıma selam

31 Mart 2008 Pazartesi

Piknik güzeli

İşe başlayalı beri annem blogumu güncellemeyi unutuyor. O olmazsa ben tek başıma ne yapabilirim ki? İş yerinde benim blogumu yasaklı siteler kategorisine almışlar. Ne ayıp değil mi? Akşam eve gelince ancak beni emzirip biraz da oyun oynamaya enerjisi kalan anneme kızamıyorum ki. Yeni fotoğraflarımı koy diyemiyorum ki.. Belki babamdan istemeliyim bu yardımı. O da habire anneme ne zaman güncellenecek kızımın sitesi deyip duruyor.
Gelelim geçen ayın dökümüne.. 6. ay kontrolünde gene az kilo aldığım anlaşıldı. Annem de Ayşe ablam da beni besliyor, ben de yemek için gayret sarfediyorum, herşeyi yiyorum ama nasıl oluyorsa gene ay sonunda 200 gr almış oluyorum. Belki de benim normalim budur. 18 Mart günü ishal, ateş belirtileri gösterince beni apar topar doktora götürdüler. İshalden sonra aldığım 200 gr'ı da bu arada geri verdim. 21 Mart günü gizlice sürpriz yapmak niyetiyle anneanneme ve dedeme gittik. Mızmızlığımı üzerimden atamamış ve tam iyileşmemiş olduğumdan anneme yapışık geçirdim tüm hafta sonunu. Özlediysem de bizimkileri, anneme çok ama çook ihtiyacım vardı. Ben iyileştim, annem hastalandı. Annem iyileşti, Ayşe abla hastalandı. Hatta bugün Ayşe abla eve gelemeyince Gülay teyzem bize geldi. Bugünü onunla oynayarak geçiriyorum. Gülay teyze çok komik. Saçlarını çekmeme de izin veriyor üstelik:)
Hafta sonu Fenerbahçe galip gelince annem bana İsmail dayımın aldığı formaları giydirdi. İsmail dayım İstanbul'a beni ziyarete geldiğinde Fenerbahçe'li olmamı garanti altına almak için bu formaları getirmişti. Fenerbahçeli resmimi annem buraya koyacak koymasına ama bakalım ne zaman:) Bu arada Oya teyzem evlenecek az zamanda. Ben de küçük gelin mi olsam, en süslü giysilerimi mi giysem, ne yapsam da bu düğünde ondan daha güzel olsam diye düşünüp duruyorum. Bu arada ilk ve ikinci pikniğimi yapıp alemin en prenses ve en minik piknikçisi olduğumu kanıtladım. Bahar güzel gelecek sanırım.. Babacığım, tatlı babacığım, bizi daha fazla pikniğe götür:)

10 Mart 2008 Pazartesi

Gezinti



Teyze dayı kucağı, koru orman mesire yeri, Cihangir Tünel diye diye geziyorum İstanbul'u. Keyfime diyecek yok. Uyku ve mama saatlerimi kaçırmadıkları sürece sorun yok. Arabada altımın değiştirilmesine bile alıştım. Dün de ilk pikniğimi yaptım. Ormanda insanın iştahı açılıyormuş. Çabuk boşalan mama kavanozlarına biraz canım sıkılsa da annemin memesiyle açığı kapatmaya çalışıyorum. İlk dişim artık keskin ve belirgin. Yakaladığım parmak yanak dudak ne varsa ısırıyorum. Ama hala diş hediyesi gelmiş değil kimseden.. 6. ayım, yarım yaşım bugün doluyor. Bir nevi doğum günü işte. Hafta sonunda Poyraz'ın doğum gününe gidemediğim için biraz canım sıkkın ama bugün minik Hande'nin doğduğunu öğrenip sevindim.
Duygu (teyze, hihii) blog'uma birşeyler yazmaya çabalamış ama bakmış ki eski tarihli mesajlara yorum yazıyor, vazgeçmiş. Ama bunu da yazmış:) Duygu'cum bak işte bana mama yedirirken ki resmin artık burada. Haydi gene yaz.. Ender dayı, Oya ve Yeliz teyzemi de öperim..

20 Şubat 2008 Çarşamba

Kime benzediğimin resmidir..

MyHeritage: Soyağacı - Şecere - Celeb - Collage - Morph

Mine dayımın çiftliği


Bugün Mine dayım geldi. "Mine dayımın Mersin'de bir çiftliği var, çiftliğinde 40 ineği var. Möö, mööö diye bağırır, çiftliğinde Mine dayımın.." Bir aydır görüşmüyorduk, büyümüşüm. Bugün annem Arçelik'e gidince, kapıp dayımı gelmiş eve. Geç gelmeselerdi daha da oynardık ama uykuya dayanamayıp yukarıdaki resim çekildikten sonra uyuyakaldım. Ha bir de unutmadan söyleyeyim, bugün sağıma soluma vücudumu ilk kez bütünüyle döndürdüm. Anneannem ve Ayşe abla pek sevindiler ama annem ve babam yanımda değildi. Anneannem hemen telefonla annemi arayıp müjdeyi verdi. Ah hafta sonu gelse de annemle oynasak, hasret gidersek, sarılsak, sarımsak, önüm arkam sağım solum sobeee..

18 Şubat 2008 Pazartesi

13 Şubat 2008 Çarşamba

Koca bebek

Annem geçen hafta işe başladı. İlk gün ona biraz küsmüş gibi davrandım. Baktım çok üzüldü, hemen gülücüklerimle onu kendine getirdim. Anneannem ve Ayşe ablamla birlikte evde iyi vakit geçiriyoruz. Akşamları annem gelince birlikte oyun oynuyor, babam gelince de şımarıyor ve kucağında şarkı söyleyerek uyuyorum. Her hafta sonu bir yerlere gitmye alıştım. Babam evde kalmak istese de annem her hafta sonu gidilecek bir yer planlamış oluyor. Bugünlerde kilo aldım biraz. Meyve ve yoğurttan sonra şimdi de çorba vermeye başladılar bana. Annemin sütünün yanında mama da içiyorum. Bu ayki doktor kontrolünde 67 cm ve 7 kg ölçtüler beni. 5 ayını doldurmuş koca bir bebek oldum artık.

İlk piyano dersim

28 Ocak 2008 Pazartesi

Püre zamanı



Sonunda ben de katı gıdacı oldum. 2 gün önce doktora gittik ve artık mama ve meyve sebze pürelerine başlayabileceğimizi söyledi. Hafta sonu ilk mamayı biberonla denedim, tadını pek beğenmedim ama annemin ısrarıyla biraz içtim. Bu sabah bana verilen elma püresine ise kelimenin tam anlamıyla bayıldım. Bugüne kadar neden beklediler ki bana elma vermek için.. Tadacağım yeni lezzetleri sabırsızlıkla bekliyorum.

23 Ocak 2008 Çarşamba

Mırr..

Annem ve ben

Doyulmuyor tadıma :)



Son ay sadece 500 gr aldım diye annem beni habire emziriyor bu günlerde. Memeden sıkılmama az kaldı :) Bu cuma gidip tartılacağız ve rahata ereceğiz ikimizde. 4. ayımı 6300 gr ve 65 cm ölçülerle tamamladım. Saçlarım yavaş yavaş uzasa da kelliğim pek değişmiyor. Tırnaklarımın uzadığı kadar saçlarım uzasaydı eğer, lüle lüle saçlara sahip olurdum şimdi. Ayın 15'inde Ayşe abla bizimle yaşamaya başladı. Sanırım bundan sonra annemden çok onunl vakit geçireceğiz. Sevdim sevmesine ama annem gidince gene de yaygarayı basmayı düşünüyorum. Gerçi duyduğuma göre anneannem de gelecekmiş. Artık kendi odama taşındım. 2 günde bir beni yıkıyor Ayşe ablam. Suyu seviyorum, yaz gelse de havuza girsek hep birlikte. Boyum çok uzadığından bütün giysilerim -dar değil ama- kısa geliyor. Şikayetçi olduğum tek şey dişlerim. Habire kaşınıyorlar. Onları kaşımaya çalışmaktan yorulup mızmızlanıyorum sık sık. Emziği kaşımak için kullanabildiğimi farkedince daha sık emzik alır oldum ağzıma. Bir sürü kaşıma oyuncağım da var ama en iyisi ellerim. Daha iyi bir kaşıma aleti tanımıyorum. Görmedim ama duydum- Oya teyzem yüzüğü takmış parmağına. Geçen hafta sonu Ahmet ile tanıştım. Dün annemin ofisine gittik, üstüme sevmek için çullananları görünce önce şirinlik yaptım hepsine. Burnuma dokunmaya kalkan olunca da yaygarayı bastım, herkes çil yavrusu gibi dağıldı:) Geceleri bol bol uyuyorum. 21:30'da yatıp sabah 9'a kadar uyanmıyorum hiç. Annem geceleri kalkıp beni emziriyor galiba, ya da rüyamda görüyorum onu. Gündüzleri oyun oynamak varken hiç uyumak gelmiyor içimden. Artık yürümeye başlasam da etrafı kurcalasam.

8 Ocak 2008 Salı

Diş hediyemi isterim


Uzun uzun, dişimin çıktığını, yaşadığım sancıları, damak kaşıma çalışmalarımı ve ayağa kalkmak için verdiğim uğraşları anlatmıştım. Ama bir hata yaptım ve tüm yazdıklarım gitti.
Sol alttan ilk dişim patladı. Bir haftadır anneme anlatmaya çalışıyordum. O ise benim için endişelenerek, doktoru arayarak, Pınar ablaya sorarak ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. İlk dişim çıktı ve hepimiz rahatladık. Artık yatmaktan da sıkıldım, oturmaya çalışıyorum. Bana elinizi uzatıp yardım ederseniz ben de gayret ediyorum. Boynum çok güçlendi. Bir de yeni bakıcı ablamla tanıştım; Ayşe abla. Haftaya bizimle birlikte yaşamaya başlayacak. Birbirimizden hoşlandık, bakalım aynı evde yaşayabilecek miyiz?
Bugün Yeliz teyzem uğradı bize. Yeni evini almış, yakında komşumuz oluyor. Oya teyzem de gözlerini çizdirmiş. Onu özledim, hemen iyileşip beni görmeye gelsin istiyorum.
Bugünlerde hep konuşasım geliyor. Hiç susmadan konuşmak, şarkı söylemek istiyorum; anneme herşeyi anlatmak istiyorum. Ah ah hala çok uykum var, uykularım azalsa da daha çok birlikte vakit geçirsek..

3 Ocak 2008 Perşembe

Yeni bir yıl geldi..



Yeni bir yıl geldi. Yeni yaşıma girmeden yeni bir yıla girdim. Geçen yıl annemin karnındayken ve daha o henüz bunu bilmezken anneannem ve dedemle birlikte yeni yıla girmiştim. Annem bol bol sigara içmişti ama varlığımı bilseydi içer miydi hiç.. Bu yıla kendi evimizde küçük ailemizle girmek isteyen anne ve babamla beraber yeni yıla uyuyarak girdik:) Bu sene bol bol tembellik edip uyuyacağız anlaşılan. Aliye teyzem ve Şule teyzemden yeni yıl hediyelerimi aldım. Artık 4. ayımı doldurmak üzereyim ve boyum da epey uzadı. 6 aylık giysiler neredeyse küçük gelecek. Annemin işe başlamasına 1 aydan az vakit kaldı. Anneannem gelip bir süre benimle kalacak. Bakıcı işini hala halledemedi bizimkiler ama ben memnunum. Anneannem ve dedem yanımda olacak ya..