30 Haziran 2008 Pazartesi

Bugünlerde..

Ben 10 ayımı doldurmaya doğru hızla yol alırken -biraz da yaz rehavetinden- buralara uğramaya fazla vakit bulamadım. Blogumu ne zaman güncellemeye niyet etsem güzel bir engel çıktı karşıma. Bu arada olup biteni, gelip gidenleri anlatayım. Daha tatilde neler yaptım, deniz maceralarım var anlatacak. Mayıs ortasında annemin kuzeni Başak geldi bize ziyarete. Birlikte İstanbul kazan, biz kepçe sağda solda dolandık durduk.

Annemin doğum günü geldiğinde pek keyfim yerindeydi. Önce Aliye teyzemlerle birlikte dışarıda kahvaltı yaptık. Babam anneme kamera almış. Yani artık buarda resimlerim yerime sesli görüntülerimi de görebileceksiniz. Akşama da Yeliz, Oya ve Ahmet geldi. Ben uyumadan yetişebildiler de hepsini görebildim. Oya teyzem ve Ahmet evlendiler, mayıs başında Ankara'da düğüne gittiğimi atlamışım sanırım. Yeliz teyzem de yakına taşındı, komşumuz oldu ama kendisini pek de sık göremiyorum. Oya teyzem annemin zayıflayacağı ümidiyle ona küçük bir giysi almış. Haydi anne, ver artık şu kiloları da birlikte şort giyebilelim.

Ada ablamı son günlerde pek göremiyordum. Annemin yardımıyla "Ada" demeyi öğrendim ve ablamı çok sevindirdim. Bu hafta sonu birlikte havuza gittik ve çok eğlendik. Ada ablam'ın ahşap oyuncak tasarım yarışmasında birinci olduğunu unutmadan söyleyeyim. Kazandığı oyuncak ödüllerinden bana da getirdi.
Ben de boş durmuyorum bu arada. Emeklemekle yürümek arasında bir yol buldum kendime. Salonun her yerinde, koridorda, balkonda dolanabiliyorum artık. Alt çekmeceleri, kitaplığın alt rafını boşaltmaya bayılıyorum. Oyuncak sepetinde ne varsa dışarı çıkarıp bekliyorum ki Ayşe hepsini geri koysun da oyun yeniden başlasın. Evde daha önce dikkatimi çekmeyen ne kadar çok şey varmış. Elimle yemek yemeyi de keşfettim. Elime alıyorum meyveyi, kıtır kıtır kemiriyorum. Üstteki dişlerim epey büyüdü ve artık sert şeyleri bile ısırabiliyorum.
Sabahları annemin işe gittiğini öğrendim. Ama bu durumdan pek de hoşnut değilim. Sabah annem benimle vedalaşırken basıyorum yaygarayı bir daha gitmesin diye. Ama Ayşe ne yapıp edip unutturuyor bana annemin gittiğini, bir de bakıyorum oyuncaklarımın arasında keyfim yerinde oynuyorum.
Bu arada 2 hafta Ödemiş'te anneannem ve dedemle birlikteydim. Onu da daha sonra anlatırım, fena halde uykum geldi zira:)