
19 Haziran 2009 Cuma
16 Haziran 2009 Salı
Güneş'in ilk pikniği

Bu hafta sonu Ahmet, Güneş, Güneş'in ablası, annem ve babamla piknik yaptık. Yer bulmak için epeyce gezinsek de yerleşip de mangalı yakınca herkesin keyfi yerine geldi. Oya teyzemin yemek yerken gözleri parlıyordu. Ben piknik boyunca sağda solda dolanıp kendime ıvır zıvır çer çöp topladım, yerdeki her nesnenin tadına baktım, karınca yiyecektim ama annem ağzımdan aldı, koştum yuvarlandım, masaya çarptım. Güneş'i sevmek istediğimde herkes üstüme atladı, galiba çok pistim çok.. Bana sokak çocuğu dediler. Güneş ilk pikniğinde oldukça neşeliydi. Bana katılıp koşturamasa da bol bol gülücük dağıttı etrafa. Daha pikniğe başlamadan bolca kaka yapıp her yeri kirletti. Ona vermek istediğim küçük hediyelerimi (taş, sopa, çöp, ot) Oya ve Ahmet engelledi:) Ama üzülme Güneş'cim, biraz daha büyürsen hiç bir engel kalmayacak aramızda.. Babam ve Ahmet pikniği nargile ile noktalayıp keyif anlarını biraz daha uzattılar. Yeliz teyzeyi çok bekledik ama ses seda çıkmadı ondan.
15 Haziran 2009 Pazartesi
27 Mayıs 2009 Çarşamba
14 Mayıs 2009 Perşembe
Anne gel örümcek kovalayalım
15 Nisan 2009 Çarşamba
Tuvalet sevdası
Hep bu ikizlerin yüzünden.. Defne ve Alper'i tuvalette görünce ben de tuvaleti denemeye karar verdim. Bu habere annem ve Ayşe'nin bu kadar sevineceğini bilseydim daha önce isterdim. Bana hemen lazımlık, klozet için çiçekli bir aparat, yeni çamaşırlar aldılar. Sabahları Ayşe hemen beni soyup tuvalete götürüyor, ben de eğleniyorum. Arada bir üstüme çiş yapıp ortalığı karıştırmak da pek eğlenceli. En güzeli ise çıplak olmak. Keşke hiç giydirmeseler de püfür püfür gezsem ortalıkta..

Ayşeperi ve Ada bebeğim
Blogumu yeniden güncellemeye başladım ama nereden yazmaya başlamalı acaba? Biraz resim koyayım en iyisi.. Her gün Ayşe ile birlikte çıkıp arkadaşlarımla buluşuyorum. Hava güzel değilse evde oynuyoruz. Bugün Ayşeperi bize geldi. Poyraz, ikizler, Duru da geliyor bazen. Oyuncaklarımı paylaşmayı seviyorum. Kartlarla oynamayı, resim yapmayı, piyano çalmayı, bebek arabamla Ada bebeyi gezdirmeyi çok seviyorum. Ablamla yalnızsak kipat (kitap) okuyorum. En çok adam kitabını seviyorum. Bir de büyük anneannemin olduğu albüme bakmayı..
8 Nisan 2009 Çarşamba
3 Temmuz 2008 Perşembe
30 Haziran 2008 Pazartesi
Bugünlerde..
Ben 10 ayımı doldurmaya doğru hızla yol alırken -biraz da yaz rehavetinden- buralara uğramaya fazla vakit bulamadım. Blogumu ne zaman güncellemeye niyet etsem güzel bir engel çıktı karşıma. Bu arada olup biteni, gelip gidenleri anlatayım. Daha tatilde neler yaptım, deniz maceralarım var anlatacak. Mayıs ortasında annemin kuzeni Başak geldi bize ziyarete. Birlikte İstanbul kazan, biz kepçe sağda solda dolandık durduk.

Annemin doğum günü geldiğinde pek keyfim yerindeydi. Önce Aliye teyzemlerle birlikte dışarıda kahvaltı yaptık. Babam anneme kamera almış. Yani artık buarda resimlerim yerime sesli görüntülerimi de görebileceksiniz. Akşama da Yeliz, Oya ve Ahmet geldi. Ben uyumadan yetişebildiler de hepsini görebildim. Oya teyzem ve Ahmet evlendiler, mayıs başında Ankara'da düğüne gittiğimi atlamışım sanırım. Yeliz teyzem de yakına taşındı, komşumuz oldu ama kendisini pek de sık göremiyorum. Oya teyzem annemin zayıflayacağı ümidiyle ona küçük bir giysi almış. Haydi anne, ver artık şu kiloları da birlikte şort giyebilelim.

Ada ablamı son günlerde pek göremiyordum. Annemin yardımıyla "Ada" demeyi öğrendim ve ablamı çok sevindirdim. Bu hafta sonu birlikte havuza gittik ve çok eğlendik. Ada ablam'ın ahşap oyuncak tasarım yarışmasında birinci olduğunu unutmadan söyleyeyim. Kazandığı oyuncak ödüllerinden bana da getirdi.
Ben de boş durmuyorum bu arada. Emeklemekle yürümek arasında bir yol buldum kendime. Salonun her yerinde, koridorda, balkonda dolanabiliyorum artık. Alt çekmeceleri, kitaplığın alt rafını boşaltmaya bayılıyorum. Oyuncak sepetinde ne varsa dışarı çıkarıp bekliyorum ki Ayşe hepsini geri koysun da oyun yeniden başlasın. Evde daha önce dikkatimi çekmeyen ne kadar çok şey varmış. Elimle yemek yemeyi de keşfettim. Elime alıyorum meyveyi, kıtır kıtır kemiriyorum. Üstteki dişlerim epey büyüdü ve artık sert şeyleri bile ısırabiliyorum.
Sabahları annemin işe gittiğini öğrendim. Ama bu durumdan pek de hoşnut değilim. Sabah annem benimle vedalaşırken basıyorum yaygarayı bir daha gitmesin diye. Ama Ayşe ne yapıp edip unutturuyor bana annemin gittiğini, bir de bakıyorum oyuncaklarımın arasında keyfim yerinde oynuyorum.
Bu arada 2 hafta Ödemiş'te anneannem ve dedemle birlikteydim. Onu da daha sonra anlatırım, fena halde uykum geldi zira:)
Annemin doğum günü geldiğinde pek keyfim yerindeydi. Önce Aliye teyzemlerle birlikte dışarıda kahvaltı yaptık. Babam anneme kamera almış. Yani artık buarda resimlerim yerime sesli görüntülerimi de görebileceksiniz. Akşama da Yeliz, Oya ve Ahmet geldi. Ben uyumadan yetişebildiler de hepsini görebildim. Oya teyzem ve Ahmet evlendiler, mayıs başında Ankara'da düğüne gittiğimi atlamışım sanırım. Yeliz teyzem de yakına taşındı, komşumuz oldu ama kendisini pek de sık göremiyorum. Oya teyzem annemin zayıflayacağı ümidiyle ona küçük bir giysi almış. Haydi anne, ver artık şu kiloları da birlikte şort giyebilelim.
Ada ablamı son günlerde pek göremiyordum. Annemin yardımıyla "Ada" demeyi öğrendim ve ablamı çok sevindirdim. Bu hafta sonu birlikte havuza gittik ve çok eğlendik. Ada ablam'ın ahşap oyuncak tasarım yarışmasında birinci olduğunu unutmadan söyleyeyim. Kazandığı oyuncak ödüllerinden bana da getirdi.
Ben de boş durmuyorum bu arada. Emeklemekle yürümek arasında bir yol buldum kendime. Salonun her yerinde, koridorda, balkonda dolanabiliyorum artık. Alt çekmeceleri, kitaplığın alt rafını boşaltmaya bayılıyorum. Oyuncak sepetinde ne varsa dışarı çıkarıp bekliyorum ki Ayşe hepsini geri koysun da oyun yeniden başlasın. Evde daha önce dikkatimi çekmeyen ne kadar çok şey varmış. Elimle yemek yemeyi de keşfettim. Elime alıyorum meyveyi, kıtır kıtır kemiriyorum. Üstteki dişlerim epey büyüdü ve artık sert şeyleri bile ısırabiliyorum.
Sabahları annemin işe gittiğini öğrendim. Ama bu durumdan pek de hoşnut değilim. Sabah annem benimle vedalaşırken basıyorum yaygarayı bir daha gitmesin diye. Ama Ayşe ne yapıp edip unutturuyor bana annemin gittiğini, bir de bakıyorum oyuncaklarımın arasında keyfim yerinde oynuyorum.
Bu arada 2 hafta Ödemiş'te anneannem ve dedemle birlikteydim. Onu da daha sonra anlatırım, fena halde uykum geldi zira:)
15 Mayıs 2008 Perşembe
annee
Bu sabah anne dedim diye annem havalara uçtu. Bilseydim bu kadar sevineceğini, daha önce söylerdim. Ne bileyim; ay ayy, dede, baba demeden önce Ayşe ablamı dinler ve anne demeye başlardım. Artık 8 aylık oldum, yürümek için de uğraşıp duruyorum, yani büyüdüm diye düşünüp annemlerin de anlayabileceği dilde konuşmaya başlayayım dedim. Yoksa biz bebekler zaten ilk günden beri konuşabiliyor ve aramızda anlaşabiliyoruz.
Çarşamba günü gittiğimiz doktorum Affsane'nin de 8 ayda 8 kiloya ulaşmış, 72 cm boyumla harika enerjik görüntümle benden etkilendiğini söyleyebilirim :) Yakın zamanda dedem ve anneannemle buluşacağım, çoook az kaldı. Bu hafta sonu da İzmir'den Başak -annemin kuzeni- geliyor bizi ziyarete. Çok eğleneceğimize eminim.
Çarşamba günü gittiğimiz doktorum Affsane'nin de 8 ayda 8 kiloya ulaşmış, 72 cm boyumla harika enerjik görüntümle benden etkilendiğini söyleyebilirim :) Yakın zamanda dedem ve anneannemle buluşacağım, çoook az kaldı. Bu hafta sonu da İzmir'den Başak -annemin kuzeni- geliyor bizi ziyarete. Çok eğleneceğimize eminim.
12 Mayıs 2008 Pazartesi
otobüs motor tramvay bip..
Cumartesi sabahı annemle birlikte yaya olarak İstanbul'u gezmeye çıktık. İlk kez otobüse, dolmuşa, motora, tramvay'a bindim. İki yaka arasını denizden geçtim. Annemin karnındayken dalga seslerini ve kuşları dinlediğim Fındıklı sahilini annemin yerine kendi gözlerimle gördüm dinledim. Mine ile birlikte kuşları kovaladım. Çimenleri koparttım, tadına baktım. Çaycı Ahmet abi ile tanıştım. Bana bu günü büyüdüğümde tekrar hatırlatacakmış.


Babam tüm hafta sonunu İmroz'da geçirdi. Pazar günümü babaannem ve Gülay teyzemle geçirdim ben de. Babaannemin sarı kızını sevdim, yürüme talimleri yaptım. Abur cubur ne bulduysam yedim bütün gün. Yorgun bitap düşüp erkenden de uykuya dalınca babamı göremedim hiç. Bu geceyi sabırsızlıkla bekliyorum ki babamla oynayabileyim.



Babam tüm hafta sonunu İmroz'da geçirdi. Pazar günümü babaannem ve Gülay teyzemle geçirdim ben de. Babaannemin sarı kızını sevdim, yürüme talimleri yaptım. Abur cubur ne bulduysam yedim bütün gün. Yorgun bitap düşüp erkenden de uykuya dalınca babamı göremedim hiç. Bu geceyi sabırsızlıkla bekliyorum ki babamla oynayabileyim.


25 Nisan 2008 Cuma
15 Nisan 2008 Salı
Yine yeni yeniden piknik güzeliyim, teyzemin bir tanesiyim
Salinda gel salincak..
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)